İngilizce Öğrenmek için Yetenek-Sizsiniz Türkiye – Bölüm 3
Şuradasınız;
İngilizce Öğrenmek için Yetenek-Sizsiniz Türkiye –
Bölüm 3
2. Öğrenme Güçlüğü ve Yabancı Dil Eğitimi
Geçmişte yabancı dil öğrenimindeki başarısızlık
başta yabancı dil öğrenme kaygısı, yeterince çabalamama, verimsiz çalışma
alışkanlıkları, motivasyon eksikliği gibi faktörlere bağlanıyordu. Bu
faktörlerin ortalama bir birey için geçerli olmasıyla birlikte zaman içinde
yapılan çalışmalar bu faktörler harici bir sebep daha ortaya koydu. Herhangi
bir sebeple “öğrenme güçlüğü” çeken kişiler işitsel, sözel, zihinsel pek çok
beceriyi çoklu kullanmayı gerektirdiğinden bir yabancı dil öğrenirken diğer
alanlara kıyasla daha çok zorlanabiliyorlar. Öğrenme güçlüğü çeken pek çok
öğrenciye yabancı dil öğretmenlerinin profesyonel yardım almaya
yönlendirmesiyle tanı koyulabildiğini biliyor muydunuz?
Harvard Üniversitesinden psikolog Dr. Kenneth
Dinklage 1960'larda Harvard’lı çok parlak ve çok çalışkan bazı öğrencilerin neden
yabancı dil derslerinde başarısız olduğunu bulmuştu. Yabancı dil derslerinde
başarısız olan ve kaygı duyan bu öğrenciler Harvard Üniversitesi’ne kabul
edildiğine göre doğru, verimli ve yeterli çalışma yapabilen öğrencilerdi,
motivasyon eksiği de söz konusu olamazdı çünkü diploma alabilmek için yabancı
dil derslerinden geçmeleri gerekiyordu. Dr. Dinklage bu öğrencilerle yaptığı
görüşmeler sonucunda bir grup öğrenciye önceden bir öğrenme güçlüğü teşhisi konulduğunu ve
doğru yönlendirilme ve çok çalışma ile başarılı olabildiklerini, ancak yabancı dil
derslerinin öğrencilerin geride bıraktıklarını düşündükleri bazı problemlerini
tetiklediğini, diğer bir grup öğrencinin ise öğrenme güçlüğü olduğunu fakat problemler
yabancı dil sınıfında baş gösterdiği için o güne kadar teşhis konulmadığını
fark etmişti. Diğer alanlarda çok başarılı olan ancak yabancı dil derslerinde
başarısız olan üçüncü bir grup öğrencinin ise bir “dil öğrenme güçlüğü”
olduğunu hissetmiş ama bu öğrencilerde genel bir öğrenme güçlüğü olduğuna dair
olağan bir bulguya rastlayamadığından durumlarına bir açıklama getirememişti. Kaygının
bu öğrencilerin başarısızlığında sebep değil sonuç olduğu aşikardı. Çalışmalarını
sürdürerek öğrenme güçlüğü sorunları doğru tanımlanıp üzerine eğilindiğinde doğru
yönlendirilmeyle bu öğrencilerin de yabancı dil öğrenebileceğini ortaya koydu.
Daha sonra 1980’lerde ikisi farklı üniversitelerde
psikolog olan Leonore Ganschow ve Richard Sparks aynı şikayetle başvuran pek
çok öğrenci olması üzerine Dr. Dinklage’ın gözlemlerinden yola çıkarak yabancı
dil ediniminde problem ve sapmaları formüle eden yeni bir teori geliştirdiler.
Leonore Ganschow ve Richard Sparks’ın yabancı dil
edinimi üzerine dilin dilsel kodlara (fonolojik -sesbilimsel-, anlamsal,
sözdizimsel) sahip olarak tanımlandığı daha önceki araştırmaların bir uzantısı
olarak ortaya koydukları Dilbilimsel Kodlama Eksikliği Hipotezi (Linguistic
Coding Deficit Hypothesis -LCDH-), yabancı dil edinimindeki güçlüklerin öğrencinin
kendi anadili sistemindeki bu kodların bir veya daha fazlasındaki kusurlardan
kaynaklandığını öne sürer. Bu kusurlar dilde yazılı veya sözlü yönlerden hafif
veya ciddi problemlere yol açabilir. Hipotezlerine göre, mükemmel dil
öğrenenler dilsel kodların üçünde de güçlüdür ve tersine, çok zayıf dil
öğrenenler üçünde de zayıftır. Bununla birlikte, arada, yabancı dilde konuşmada
çok akıcı ama dilbilgisi ve yazmada güçlük yaşayan ya da aksine oldukça iyi
okuyup yazan ama iyi bir aksanla konuşamayan veya kendisine söylenenleri anlayamayan
öğrenciler de vardır.
Araştırmacılar, bu zorlukların ana dildeki
eksikliklerden kaynaklandığını söylüyor. Dr. Kenneth Dinklage bu problemlerin
çok açık veya gözden kaçabilecek kadar hafif olabileceğini yıllar önce gözlemlemişti
ve hala birçok uzman ve uzman olmayan kişi sorunun aslında birinci dilde olduğu
gerçeğine inanmakta zorluk çekiyor. Bir öğrenci nasıl kendi ana dilinde yetkin,
bazen çok yetkin olabilir de yeni bir dilde, sözde ilk dile dayalı zorluklarla
karşılaşabilir? Kabul etmesi zor.
Dil Öğrenme ve Test Vakfı (Language Learning and Testing Foundation – LLTF) adında bir kuruluş ise bir bireyin yabancı
dil öğrenmede başarı olasılığı ve kolaylığını ölçen bir Modern Dil Yetenek
Testi (Modern Language Aptitude Test – MLAT) uyguluyor. Ancak burada bahsi
geçen “yabancı dil öğrenme yeteneği”, bir bireyin bir yabancı dili, dil öğrenme
eğitim programı içerisinde ne kadar hızlı ve kolay öğrenebileceğinin öngörülmesini
ifade eder. Dil öğrenme yeteneği, bireyin bir yabancı dili öğrenip
öğrenemeyeceğini ifade etmez, yeterli fırsat verildiğinde hemen herkesin
yabancı dil öğrenebileceği varsayılır. Bu nedenle, bu dil yetenek testinden
alınan puanlar, öğrenmeye en azından orta derecede motive
olduğu varsayılan kişinin belirli bir hedefe ulaşması için ne kadar zamanın yeterli
olacağını öngörmeye yardımcı olmak için kullanılabilir.
Zaten bu testlere bireysel olarak ulaşmamız pek
mümkün değildir. Genellikle hükümet ajansları tarafından vakit kazanmak için
doğru kişileri görevlendirmek veya dil eğitimi veren kurumlar tarafından
öğrencileri doğru sınıflara yerleştirmek üzere kullanılırlar.
Sonuç olarak yabancı dil öğrenmekte güçlük yaşayan
kişinin yabancı dil öğrenme kaygısı, düşük motivasyon, yetersiz veya verimsiz
çalışma dışında bir öğrenme güçlüğü sorunu varsa bu teşhis edilmelidir. Doğru
metot ve yönlendirme ile güçlük yaşayan kişilerin de yabancı dil öğrenimi
mümkün olur*.
Sonradan İngilizce öğrenen biri olarak bir
Amerikalı gibi İngilizce konuşmak için iyi bir taklit yeteneğine ihtiyacınız
olabilir. Fakat yabancı dil öğrenmek için yetenek gerekmez. Bu arada söylemeden
bitirmeyeyim; ben dil öğrenmeye özel okulda ve erken yaşta başlamış biri ve bir
yabancı dil öğretmeni olarak bir Amerikalı’dan veya bir İngiliz’den
ayırılmayacak kusursuz aksana sahip değilim. Eğitim hayatım boyunca hiçbir Türk
öğretmenim veya meslek hayatım boyunca hiçbir öğretmen arkadaşım da değildi. Sonradan
edinilen bir dilde bunu sağlamak mümkündür ancak özellikle o dilin konuşulduğu
ülkede yaşamıyorsanız zordur ve temiz bir dil kullanabildiğiniz sürece eğer BBC News’de
haber sunmayacaksanız veya benzer bir kişisel amacınız yoksa gerekli değildir. Hatta
bazı ülkelerde bunun için bile gerekli olmayabilir bkz. Şebnem Scheafer. :)
*Öğrenme güçlüğü olan kişilerde yabancı dil eğitimi
konusunda daha detaylı bilgiye buradan ve buradan ulaşabilirsiniz.
Good luck with your studies!
0 comments
Merhaba, merhaba?