İngilizce Renkler
İngilizce'de Renkler
Bu dersimizde renklerin İngilizce karşılıklarını,
yazılış ve okunuşlarını, sevdiğimiz ve en sevdiğimiz renklerden bahsetmeyi ve
etrafta gördüklerimizin rengini sorup söylemeyi öğreneceğiz.
Önce küçük bir yazım farkını belirtmek istiyorum.
Amerikan İngilizcesinde: color (renk) ve favorite
color (favori / en sevilen renk) sözcükleri;
İngiliz İngilizcesinde: colour, favourite colour
şeklinde yazılıyor.
Colors in English (İngilizce Renkler)
beige: bej rengi
black: siyah
blue: mavi
brown: kahverengi
creme: krem rengi
gray: gri
green: yeşil
indigo: çivit rengi
lilac: lila rengi
orange: portakal rengi
pink: pembe
purple: mor
red: kırmızı
white: beyaz
yellow: sarı
Bu başlıca renklerin haricinde renklerin açık veya
koyu olduğunu belirtmek için dark veya light sıfatlarını kullanıyoruz ve
renkten önce yazıyoruz (ör. dark blue / light blue).
dark: koyu (renkler için)
light: açık (renkler için)
Mavi renginin navy blue (lacivert), indigo blue
(indigo mavisi) gibi farklı alt tonları da var, en bilindik renklere yukarıdaki
listede yer verdik.
Sevdiğimiz renklerden örneklerdeki gibi ifadelerle
bahsedebiliriz;
I like pink. (Pembe severim.)
I like pink very much. (Pembeyi çok severim.)
I love pink. (Pembe severim.)
I love pink the best. (En çok pembeyi
severim.)
My favorite color is pink. (En sevdiğim
renk / Favori rengim pembedir.)
İngilizcede “like” ve “love” fiilleri
Türkçe’ye “sevmek” olarak çevriliyor. Hoşumuza giden şeylerden bahsederken
genellikle “like” fiilini kullanırız, “love” fiilini ise daha yoğun bir sevgi
besliyor ve bunu vurgulamak istiyorsak tercih ederiz.
Karşımızdaki kişinin en sevdiği rengi
sorarken; “What’s your favorite color?” kalıbını kullanabiliriz.
Bu soruyu iki türlü cevaplarız;
Short form (Kısaca): It’s pink.
Long form (Uzun şekli): My favorite color
is pink.
Biz Türkçe’de kısaca sadece “pembe” diye
de cevap veririz ancak İngilizce’de cevap kısa da olsa özne, yüklem, nesneden
oluşan basit bir cümle kuruluyor. Kısa formda öznemiz (my favorite color)
yerine “o” anlamına gelen “it” sözcüğünü kullandık. Aslında “o pembedir.” demiş
olduk ama Türkçe’de böyle bir kullanım olmadığından bu kısa cevapları “pembe”
diye çeviriyoruz. İngilizce’de sadece “pink” diye cevap veren biri kulağa tuhaf
veya kaba gelebilir.
Ve nesnelerin rengini sorarken “what color”
soru sözcüğünü veya söylerken örnekteki dizilimi kullanırız;
What color is your bicycle? (Bisikletin ne
renk?)
My bicycle is green. (Bisikletim yeşil.)
veya yine kısaca
It’s green.
Green (yeşil) ve gray (gri) renkleri ise neden
bilmiyorum yeni öğrenmeye başlayanlar tarafından sıklıkla karıştırılıyor.
Verdiğim bilgilerin hafızanıza yer edebilmesi için görsel, işitsel sunumlar da
hazırlamaya gayret ediyorum. Konuyu ekteki videodan da takip etmenizi öneririm. Erken yaşta öğrenenler için hazırladım ancak yetişkinler için de sade ve anlaşılır bir ders olabileceğini tahmin ediyorum. :)
Ve yeni öğrendiğiniz cümle ve kalıplar için bir İngilizce defteri, hatta daha güzeli genişletilebilir ve güncellenebilir olacağından dosyası tutmanızı öneririm. İngilizce'yi ister bir kurumdan ister kendi çabanızla öğreniyor olun, okuma, yazma becerlerinizin de gelişmesi ve öğrendiklerinizi tekrar için bu önemli.
Öğrendiklerimizin tümü hemen aklınızda kalmayacaktır,
arada pratik yapmak için konulara geri dönmenizi tavsiye ederim.
Bir sonraki derste görüşmek üzere.
Hoşça kalın,
Ms. Andıç
0 comments
Merhaba, merhaba?